COVID-19 ile Yaşanan Değişim
2015 yılından beri yaptığımız mobilite, uzaktan erişim, iş sürekliliği çalışmalarımız sayesinde hem ülkemizde, hem bölgemizde, hem de dünyada uzaktan çalışabilecek tüm ekiplerimizin uzaktan çalışabilecekleri altyapı ve cihaz yatırımlarını yapmaktaydık bu sebeple bu duruma kolay adapte olduk. İş içeriği gereği uzaktan çalışamayacak personelimiz için de gerekli sistem ve yatırımları hızlıca devreye soktuk.
Burada önem verdiğimiz konulardan biri ekiplerin arasındaki sosyal dokunun kaybolmamasıydı; bu amaçla da hem hızlıca yeni jenerasyon kolaborasyon araçlarını devreye aldık hem de sanal kahve, sanal yılbaşı partisi gibi etkinlikler düzenledik.
Gelecek Dönem Planları
Endüstri 4.0 önemli bir yatırım alanımız olacak, veri analitiği ve buradan çıkan bulguları algoritmik karar mekanizmalarına bağlamak da bir diğer önceliğimiz. Bunun dışında global teknoloji organizasyonları olarak üzerinde çalıştığımız çevik organizasyon yapısını da bu sene hayata geçiriyoruz.
Altyapı konusundaki önemli yatırımlarımız tamamlanmış olmakla beraber; yeni jenerasyon workplace başlığı altında modern workplace ve kolaborasyon araçlarının dahil olduğu bir projeyi
global olarak hayata geçiriyoruz.
Analitik, yapay zeka konularında da akıllı otomasyon ekibimiz buradaki teknolojileri portföyümüze katmaya devam ediyor. Bu sene low code / no code platformumuzu da devreye alıyoruz.
Zorlayıcı Konular
Proje üçgeni diye bahsettiğimiz kapsam, kaynak ve zaman değişkenlerinin dengelenmesi noktasında ben tercihimi sürekli zaman boyutu lehine kullandım. Zira iş ihtiyaçlarının sürekli değiştiğine, sistemlerin de aynı şekilde değişim göstermesi gerektiğine inanırım. Bu yüzden de çok uzun yıllar sürecek projelere hep kuşku ile bakarım. Bu noktada maalesef her zaman iş mükemmeliyetine de inanan teknik ekiplerin zaman yerine içerik tercihi, özellikle de belli konularda kıt uzmanlık kaynakları ile birleştiğinde konuyu tekrar hız eksenine oturtacak kültürel ve bilişsel dönüşümü yapmak önem verdiğim konulardan biridir. Bu yaklaşımın işe değer kattığını farklı şirketlerde deneyimleme fırsatı da bulduğum için, aslında BT departmanlarının güvenilirliğini, saygınlığını ve yönetebildiği kaynakları artırabilmek açısından
da olumlu bir yaklaşım olduğunu ve kariyerime yardımcı olduğunu da söyleyebilirim.
Önem verdiğim bir diğer konu da liderlik gelişimi, BT grubunda birkaç yıldır bir ilk seviye yönetici geliştirme programını İK departmanımızla beraber uyguluyor ve ilgili tüm arkadaşlarımızı katalist yönetici haline getirmeye ve bu sayede tüm yönetici arkadaşlarımızın ekibin beraberce ortak bir hedefe koştuğu, liderin bu hedefin stratejik hedeflerimizle uyumluluğunu sağlayan ve ekibin engellerde önünü açan bir rol oynadığı hale dönüştürmeye çalışıyoruz.
Güncel Kalmak İçin
IDC araştırmaları gibi kaynaklara erişimizi sağlayan kontratlarımız var, bunlar sayesinde herhangi bir teknoloji ya da strateji konusunda karar verirken hem geniş bir araştırma materyali hem de daha önce o konuda çalışmış dünyadan başka örneklerle ilk ağızdan konuşmak, belli forum ve ortamlarda bu konuları tartışabilmek ve hatta katkı yapmak şeklinde bize yol gösteren, bilgi sağlayan bir ortam sunarak yardımcı oluyorlar.
İyi bir BT Liderinin 3 Özelliği
Üç değil ama belki dört özellik olarak, şirketinizin yaptığı işi ve içinde bulunduğu sektörün dinamiklerini çok iyi anlamak, paydaşlarınızı ve onların amaç ve hedeflerini iyice anlamak, gelecek trendleri ve diğer bilgileri yorumlayıp kendi işinize ve şirketinize uygun bir stratejik yön çizmek ve tüm operasyonel ve taktiksel hedeflerinizi bu üç sac ayağını harmanlayıp oluşturmak.
Teknoloji Sağlayıcılarına Öneriler
Dünyadaki yasal konjonktürün geldiği noktada veri koruma kanunlarının ve bunlarla ilgili sınır ötesi veri taşıma düzenlemelerinin giderek çözüm sağlayıcılarının mimari yaklaşımlarını gözden geçirmelerine sebep olacağını ve bu duruma uyum sağlayacak bir paradigma değişikliğini bir an önce devreye almalarını öneririm.